Programlamanın Öncüleri -2

Herkese Merhaba 😊

Bugünkü yazıda başlığından da anlayacağınız gibi programlamanın bir sonraki öncüsünden bahsedeceğim. Umarım hoşunuza gider 😊

Bu noktada programlama tarihinin en ilginç karakterlerinden biri hikayemize giriyor. Macaristan doğumlu John von Neumann.

Von Neumann 1903’te Budapeşte’de zengin bir ailede, Avusturalya-Macaristan İmparatorluğu’nun Yahudilere yönelik kısıtlayıcı kanunlarının kaldırıldığı parlak bir dönemde dünyaya geldi.

Von Neumann istatistik, küme teorisi, geometri kuantum mekaniği, nükleer silah tasarımı gibi bir çok alanda çalışmalar yaptı. Aynı zamanda Alan Turing’in akıl hocasıydı.

Hikayemize eğitim hayatıyla devam ediyoruz 😊

Von Neumann Einstein’ın da gittiği Zürih’teki İsviçre Federal Teknoloji Enstitüsü’nde kimya okudu. Ayrıca hem Berlin hem de Budapeşte’de matematik okudu ve 1926 yılında doktorasını tamamladı. 1930’da kuantum fiziği öğrenmek için Princeton Üniversitesi’ne gitti; Einstein ve Godel’le birlikte İleri Çalışmalar Enstitüsü’ne atandıktan sonra burada kaldı.

Biliyorum biliyorum buralar bazılarınıza göre sıkıcıydı ama şimdi heyecan yeni başlıyor derin bir nefes alın ve sakince devam edin 😊

1930’larda enstitüdeyken, patlayıcıların şok dalgalarını matematiksel olarak modellemeye merak sardı. Bu onun 1943’te Manhattan Projesinin bir parçası olmasına ve nükleer silahların geliştirildiği Las Alamos, New Mexico tesisini sık sık ziyaret etmesine yol açacaktı.

Burada kısa bir bilginin zararı olmaz Manhattan projesi atom bombasının yapılmasında rol alan bir projedir. Bu projenin idaresinde internetin tarihinin başlamasına öncülük eden kişi Vannevar Bush’dır. Eee o kadar tarih anlattık internetin tarihini es geçersek ayıp olur o da yakında 😊 😊

Dikkatinizi topladıysanız hikayemiz devam ediyor….

1944 yazı boyunca bu araştırma için George Stibitz’in Karmaşık Sayı Hesaplayıcısı’nın yeni sürümlerini incelemek üzere Bell Labs’e gitti. Meraklı ve beni takip eden okuyucular Bell Labs’den birkaç defa bahsettiğimi fark etmişlerdir. Dikkatiniz dağılmasın diye bunu anlatmıyorum ama mutlaka göz atmanızı tavsiye ederim 😊

Burada hikayemize devam etmeden önce EINAC nedir onu tanıyalım.

ENIAC, elektrikle çalışan ve elektronik veri işleme kapasitesine sahip ilk bilgisayar. ll . Dünya savaşı esnasında Amerikalı bilim insanları tarafından inşa edilen ENIAC ilk çıkan bilgisayardı ve yaklaşık 167 m2   alana sığıyordu. Yaklaşık ağırlığı otuz tondur.

Enstitü ’den sonra ENIAC’a danışman atanan von Neumann, bilgisayar programının verilerle aynı bellekte depolanması gerektiği ve böylece programın çalışır haldeyken kolayca değiştirilebileceğini fikrinde ısrar etti ve Eylül’ün ilk haftasında çalışmaya başladı.

Von Neumann açık bir kişiydi ama entelektüel açıdan korkutucuydu. Ciddi bir görüşünü beyan ettiğinde karşıdakinin itiraz etmesi olağan değildi. Aynı zamanda von Neumann iyi bir dinleyiciydi ve alçakgönüllü görünme sanatında ustalaşmıştı.

Gün geçtikçe ENIAC’ı geliştirmekten daha fazlasını yaptığının farkındaydı. Aslında verilerin ve program talimatlarının aynı bellekte olması gibi önemli bir özelliği de keşfetmişti. Bu bugün okuma-yazma belleği dediğimiz silinebilir bir bellekti. Bu sayede depolanan program talimatları programın sonunda değil, program çalışırken de değiştirilebilecekti ve bilgisayar elde ettiği sonuçlara göre kendi kendine programı değiştirebilirdi.

Evet kafanız biraz karışmıştır mutlaka çünkü olabildiğince özet bir şekilde yazıp size programlama tarihi hakkında genel bir bilgi vermek istedim 😊 Bu konuda bilgi sahibi olmayan insanlara sıkıcı gelmiş olabilir ama asıl amacım sizin araştırma ruhunuzu canlandırıp ,merakınızı gidermeniz ve ortaya yaratıcı fikirler atmanızı sağlamaktır.

Fikirlerin bir kişinin tamamen özgün fikri olmadığını, kıvılcımların durduk yere değil, birinin fikrinin bir başkasıyla çarpışıp grup içi etkileşimle oluştuğunu unutmayın.

Bir diğer yazımda görüşmek dileği ile sağlıcakla kalın 😊

 

Umut Soylu

Endüstri Mühendisliği(2019-2024)

Marmara Üniversitesi