Yaşayan bir yapı olarak “ERP”

Ülkemize 80’li ve özellikle 90’lı yıllarda giriş yapmaya başlayan İş Çözümlerinin halen hak ettiği noktada olmadığı aşikardır. Birçok işletmede ısrarla sadece günü kurtarma yaklaşımı içerisinde olarak excel, mail, telefon, fax ile hayatın yürüdüğünü unutmadan, gerçekleşen ERP yatırımlarında “Satış Sonrası”nın “Yaşayan bir yapı olarak ERP” eşleştirilmesine değineceğim.

ERP sistemlerinde satış sonrası desteğin önemi ve günümüzde müşteri taleplerini yerine getirmekteki hız git gide daha değerli bir hal almaktadır.

Günümüzde iş dünyasının eskiye oranla daha komplex ve dinamik bir sürecin içerisinde olduğunu ileri sürebiliriz. İşletmelerin bu dinamikliğe ve değişime ayak uydurması her geçen gün daha da önem kazanırken kullanıcıların beklentilerine cevap verme noktasında hız kavramı da aynı derece de önem arz etmektedir.

Bu kadar değişimin ve yeniliğin yaşandığı süreci doğru takip etmek ve bunun için de şirketteki yazılımı buna göre adapte etmenin neredeyse bir zorunluluk haline dönüştüğünü söyleyebiliriz. Bu noktada ise yapılan ERP yatırımlarının işletmelerin gelecek taleplerine yanıt verebilecek esnekliğe sahip olması çok önemlidir. Sadece yazılımsal olarak değil, hizmet noktasında da bu değişime ayak uydurabilecek bir yaklaşım içerisinde olan yazılım, hizmet üreticisi ile çalışmak son derece kritiktir.

Günümüzde birçok projede de gördüğümüz üzere aynı sektör ve ölçek olmasına rağmen A firmasında çalışan X yazılımı, B firmasında çalışmıyor! şeklinde sonuçlar ile karşı karşıya kalabiliyoruz. Bunun birçok sebebi var tabii ki, belki de başlı başına bir konu başlığını bile hak eder ancak yani sadece yazılımın görünen ve sizin işletmenizde çalışıp çalışmayacağı bilinmeyen özelliklerini değerlendirmek kesinlikle doğru değildir. Verilecek hizmetin ve birlikte çalışılacak insanların öneminin daha fazla olduğu unutulmamalıdır. Eğer gerçekten ERP kavramına uyan bir yazılım ise zaten en kötü şartlarda ufak tefek geliştirmeler ile işletmenin tüm ihtiyaçlarını bugün, yarın ve ortalama 10 yıl karşılayacaktır.

Yaşamın kendisi gibi değişimle dönüşen bir sistemsel bütünü..

Özetle ERP de yaşayan bir yapıdır. Dolayısıyla yaşamın kendisi gibi ERP de değişime karşı koymayan, değişimle dönüşen bir sistemsel yaklaşım içerisinde olmak zorundadır. ERP yatırımlarında canlıya geçiş sonrası kullanıcıların beklentilerine yönelik veya stratejik yeni iş modellerinin takip edilmesiyle ek geliştirmelerin veya yeni uyarlamaların sisteme dâhil edilmesinden kaçınılmamalıdır.

Ve bu heves her daim ileriye dim dik bakarak devam etmelidir 🙂

Çok kıymetli vaktinizi ayırıp okuduğunuz için çok teşekkür ederim,

Faydalı olması dileğiyle,

Saygılarımla,

Ahmet Savaş Göktürk