Altını Çizdiklerim – Her Güne Bir Kafka

Herkese merhaba 🙂

Kitaplarla ilgili yazacağım kısım, “Altını Çizdiklerim” serisi olarak devam edecek. Bu serinin ilk konuğu Her Güne Bir Kafka kitabı. Kitaptaki her bir bölüm, Kafka’nın sözüyle başlıyor ve yazarın yorumlarıyla devam ediyor. Okuduğum en akıcı kitaplardan biri. Hatta sizlerin de başucu kitaplarınızdan biri olmaya aday. Ara ara bile olsa, sayfaları açılıp tekrar tekrar okunacak türden bir kitap.

*İlk ders: Sadece sevmek yeterli değildir. Biri için ya da biriyle yaşayabilmek adına önce kendin için yaşamayı öğrenmelisin.

*Her şeyin sonu gelmiş sanırsın ama yeni güçler ortaya çıkar. Bu yaşıyorsun demektir.

*Etkileşim, en iyi araçtır ve hayatımızın merhemidir. Çünkü etkileşim sayesinde hangi dilden veya hangi kültürden olursa olsun insanlık değerli bir iletişim kurar.

*Küçük zevklerin değerini hiç bilmeyiz. Aslında bunlar, mutluluğun tuzu biberidir.

*Değişimlerle bilgece başa çıkabilmek için dört şartı yerine getirmek gerekir:

  1. Harekete geçmek için uygun zamanı beklemek
  2. Diğer varlıklara saygı gösterip sömürüden ve abartıdan kaçınarak harekete geçmek
  3. Bencil ve  tuhaf amaçlardan kaçınmak
  4. Değişimin ne zaman gerekli olduğunu ve ne zaman gerekli olmadığını bilmek.

*Kitap okumak;

  1. Belki de çözümünü bilmediğimiz bir sorun üzerine başka bir yazarın bakış açısını,
  2. Kitabın bize sunduğu dünyada biraz rahatlamak için içinde yaşamakta olduğumuz dünyadan kaçış,
  3. Başkalarıyla paylaşabileceğimiz ve bizi zenginleştiren yansımalar sağladığından, sağlığımızı korur.

*Herkes bir noktadan bir noktaya en kestirme yolun düz gitmek olduğunu düşünür ancak hayatta doğru yolda ilerlemek çok daha zordur. Hayatımızı değiştirmesini beklediğimiz olaylar olabilir ve görünüşte bunlar bize zaman kaybettirir. Buna rağmen, bu öngörülemez olaylarla ve yan etkileriyle başa çıkabilirsek; kişiliğimiz daha çok gelişir. Daha işin başında hata yapmak iyi değilmiş gibi görünür ama bundan bir ders çıkarabilirsek daha da güçleniriz. Rüzgara karşı yürümek her zaman rüzgarı arkana alarak yürümekten daha fazla şey öğretir. Normal yolumuzdan bizi şaşırtan, yön değiştirten dolambaçlardan çok daha fazla ders alabiliriz. Başımıza gelen her şeyin bir anlamı vardır.

*Hiç kimse yolu sizin için yürümez. Bu yüzden, kendi hayatımızın senaryosunu kendimiz yazmalıyız.

*Gereğinden büyük bir sorumluluğu yüklendiğin zaman, kendi kendini tüm bu sorumlulukla yok edebilirsin.

*Sanatın ve hayatın görüş açısı, aynı sanatçıda bile farklıdır.

*Hayatın anlamı bir gün duracaktır.

*Sahip olduğumuz tek şey hayat yoludur, ne mutlu ki geri dönüşü olmayan bir yoldur çünkü böylece cesur kararlar almak zorunda kalırız.

Okuduğunuz satırların “an”ınıza katkı sağlaması dileğiyle… 

 

Buket Yaşar  

Endüstri Mühendisliği Öğrencisi (2016-2020)

Karadeniz Teknik Üniversitesi