Nüvit Osmay’ın “İnsan Mühendisliği” Kitabından Alıntılar
*Teknik ve idari işletmelerde; takım halinde çalışmayı, hepimizin iyi niyetinden, inisiyatifinden ve bilgisinden fayda sağlamayı bilen insanların başa geçmesini temenni etmeliyiz.
Ford’un meşhur bir sözü vardır: “Ufak parçalarına ayırabildiğiniz takdirde, en güç meseleyi bile kolaylıkla çözebilirsiniz.”
1.Yapacağımız şeyi sevmek ve ona tam manasıyla inanmak.
2.Kendi kendimize cesaret ve heyecan telkin etmek.
3.Heyecanlı insanlarla beraber olmak ve onlarla konuşmak.
4.Kafamızda kuvvet ve heyecan düşünceleri yaratmak.
*Hepiniz inancınız kadar genç, şüpheniz kadar ihtiyar, kendinize olan güveniniz kadar genç, korkunuz kadar ihtiyar, ümidiniz kadar genç, yeisiniz kadar ihtiyarsınız.
*İster doğrudan doğruya söylenmiş olsun, ister söylenmemiş olsun başarıya varmanın birinci basamağı bilmektir. Bu ister teknik alanda olsun, ister sosyal alanda olsun, o işle ilgili bütün bilgilere sahip olmak demektir. Yalnız meselenin noktası, bir şeyi bildiğimizi söylediğimiz veya iddia ettiğimiz zaman, hakikaten o bilgiyi kullanacak kadar ona sahip olup olmadığımızdır.
*Ani karar verip, aklınıza gelen her şeyi yapmaya kalkışmayınız. Masa başına oturunuz ve yapacağınız şeyleri sırasıyla yazınız, imkanlarınızı da not ediniz ve sonra düşününüz. Yalnız unutmayınız ki, hiçbir şey yüzde yüz yüz olmaz. Eksik kalan kısmı karakteriniz, azminiz, cesaretiniz, bilginiz ve insanlarla geçinme kabiliyetiniz tamamlayacaktır.
*Eğer karakter sahibi bir insan, bir şahsiyet, bir lider olmak istiyorsak; her meselede menfaatlerimizden fedakarlık etmeyi öğrenmeliyiz.
*Yeni işler başarmak için herhangi bir peşin hükmün etkisi altında kalmadan düşünebilmek lazımdır.
*İnsanlar karşılarındakileri bir parça daha iyi ve anlayışla dinleyebilseler, emin olun, problemlerimizin, yarısından fazlası kendiliğinden çözülürdü. Ne yazık ki, dinlemek insanlara güç geliyor; çünkü biz çok fazla kendimizle ilgiliyiz.
*Dinleme yeteneğini geliştiren insanlar, dikkatlerini merkezi fikirlere odaklamayı öğrenmişlerdir. Zihinlerinde her söyleneni sunulduğu şekilde kaydederek yanlış yola gitmezler.
*Toplum önünde konuşabilmenin en önemli şartı insanın kendini unutması ve yalnız konuşacağı konuyu, topluma vereceği şeyleri düşünebilmesidir.
*Yenilmeyi kabul etmek demek, her şeyi bırakmak, hayata küsmek, bizden daha değerli insanlara kin beslemek demek değildir. Yenilme sanatını bilmek demek, yenilgiyi huzur ve sükûn içinde kabul etmek, sebeplerini araştırmak, hataları itiraf etmek ve herhangi bir intikam hissi beslemeden, hayata ve insanlara kırılmadan yeniden başlayabilmek, tecrübelerden faydalanabilmek, demektir.
*Eski bir özdeyiş, “görmek inanmak demektir,” der. Fakat o bundan da fazladır, “görmek yaşamak,” demektir. Çevrenizi ne kadar canlı görmeyi öğrenirseniz, o kadar yaşıyorsunuz demektir.
*Başkalarını severek çalıştırmasını bilmeden yüksek mevkilere çıkanların çoğu, üzerlerine aldıkları o ağır yükün altında sıkışıp kalırlar. Çünkü onlar, futbolla boksun farkını hala anlayamamışlardır.
*Etrafındakilere karşı mümkün olduğu kadar dostça davran, müşfik ol! Eğer bir gün, kötü davranmanı gerektirecek bir durum karşısında kalırsan; bağır, kır, dök ve UNUT!
*Her zaman gülümse, dudaklarından tebessüm eksik olmasın. Hatta bu bazen acıtsa bile.
*Yaşa, her şeyden önce yaşa. Sırf tesadüfen bu dünyaya gelmiş olduğun için, laf olsun diye günlerini geçirme!
*Eğer gerçek aşkı tanıyacak kadar talihli isen; bütün kalbin, ruhun ve vücudunla sev!
*Hayatını o şekilde yaşa ki, her an kendi kendinin elini sıkabilesin. Her gün faydalı olan ufak bir şey yap ki, geceleri örtünü üstüne çekip kendi kendine “Ben elimden ne geldi ise yaptım” diyebilesin.
Bir sonraki kitap notlarında görüşmek dileğiyle…
Bilgiyle ve keyifle kalın.
Endüstri Mühendisliği Öğrencisi (2016-2020)
Karadeniz Teknik Üniversitesi